top of page

KAMERA TERİMLERİ

 

AGC (Automatic gain control) :
Otomatik kazanç kontrolü. Düşük ışık seviyelerinde video işaretinin seviyesini yükselten elektronik devre AGC açıkken resimde gürültü olabilir  Kamera özellikleri düşünülürken AGC kapalı alınmalıdır.
ALC (Automatic level control) :
Otomatik irisli lenslerde peak/average kontrolü olarak da bilinir 
Bu ayar "peak" yapılırsa ekrandaki parlak bölgeler daha detaylı,
"average" yapılırsada karanlıkta kalmış bölgeler daha detaylı görülür.
Automatic Iris :
Kameraya gelen ışığı otomatik olarak ayarlayan lens.
Lensin içinde ufak bir motor ve kuvvetlendirici bulunur (video drive) ve kameradan gelen bir kontrol işareti yardımı ile video işaretinin seviyesini sabit bir değerde (1Vp-p) tutmaya çalışır.
Lensin üzerinde, "tepe (peak)" ve "ortalama (average)" olarak değişen ışık şartlarına göre kullanmak için iki manuel kontrol bulunur.
AWB (Auto white balance) :
Renkli kameralarda kameranın çevredeki ışık miktarına göre otomatik olarak renkleri ayarlaması.
ATW ( Auto Tracing White ) :
Renkli kameralarda kameranın çevredeki renk sıcaklığına göre otomatik (veya manual) olarak renkleri ayarlaması.
Back focus (ince netlik ayarı) :
Değişik arka odak uzaklıklı (back focus) lenslerin oluşturduğu netlik kaymalarını gidermek için kameranın algılayıcısını ileri veya geri mekanik olarak kaydırma. Zoom lens için önemli bir ayardır.
Bandwidth (bant genişliği) :
Spektrumda, işaretlerin taşınması için belirlenmiş frekans bölgesi.
BLC (Backlight compensation) :
Kamera bir pencere veya cam kapı gibi bir yere bakıyorsa, arkadan gelen ışığın kişilerin yüzlerini karartmaması için arkadaki ışığın bastırılması. Kameraya gelen ışık miktarı artarsa kamera üzerindeki oto iris lens yardımıyla ve otomatik shutter ile bu ışığı kısmaya çalışır.
Işık ile kamera arasında bir cisim varsa bu nedenden dolayı kararır ve görülmesi zorlaşır. Backlight özelliği olan kameralarda arkadan gelen ışık bastırılarak önde kalan cisimlerin görülmesi sağlanır.
C-mount : 2/3" ve 1" lensler için standart montaj .
Lensin arka yüzeyi ile odak uzaklığı arası 17.526 mm'dir.
Bir C-mount lens, bir CS-mount kameraya 5 mm'lik adaptör ring eklenerek kullanılabilir.
CCD (Charge coupled device) :
Kameranın ön kısmında, ışığa duyarlı yarı iletken malzemeden yapılmış bölge.
Bu bölgenin boyu çapraz olarak ölçülür ve 1/4", 1/3", 1/2" veya 2/3" olabilir. İki tip CCD bulunur.
Frame transfer ve interline transfer.
CCIR :
Video işareti için Avrupa 625 satır standardı.
Composite video :
Senkronizasyon ve video işaretini birlikte barındıran tam video işareti.
Senkronizasyon işareti 0.3V ve video işareti 7.0V olmalıdır.
CS-Mount :
2/3". 1/2" ve 1/3" CS-mount kameralar için dizayn edilmiş yeni nesil lensler. Lensin arka yüzeyi ile odak uzaklığı arası 12.5 mm'dir.
CS-mount lensler C-mount kameralarla kullanılamazlar.
Bu lensler C-mount lenslere göre daha kompakt ve ucuzdurlar.
dB:
Desibel iki işaret arasındaki logaritmik oran.
D.D. (Direct drive, DC drive) :
Video drive lenslerde olduğu gibi kameradan referans olarak video işaretinin değil, D.C gerilimin alındığı lensler.
Digital signal :
Mikro işlemcilerin kullanılması için sayısal forma sokulmuş analog işareti.
Duplex (multiplexer) :
Ekranı istenen şekilde kontrol etmenize imkan verirken (dörde, dokuza, on altıya bölme, anahtarlama, tam ekrana izleme, zoom vs.) aynı zamanda tüm kameraların kaydedilmesini sağlayan multiplexer.
E.I (Electronic iris) :
Kameranın shutter ayarını otomatik yaparak bazı yerlerde otomatik iris lensler iris lensler yerine manuel iris lenslerin kullanılmasını sağlayan elektronik devre.
EIA :
Video işareti için Amerikan 525 satır standardı.
Field (alan) :
Bir çerçevenin 312 1/2 satırdan oluşan yarısı. Her saniye 50 alan oluşturulur.
Frame (çerçeve) :
İki geçmeli alanın (field) birleşiminden oluşur. Saniyede 25 frame (çerçeve) üretilir.
Gen lock  Harici senkronizasyon :
Her kameraya, üzerinde senkronizasyon darbeleri taşıyan ayrı bir koaksiyel kablo çekilir ve böylece her kameranın alanları (field) aynı anda üretmesi sağlanır.
Sistemde switcher kullanıldığında ekrandaki kaymaların önüne geçilir ve multiplexer'larda update zamanı artar.
Hertz (Hz) :
Saniyedeki değişim sayısı.
Internal sync :
Harici kaynaklara bağımlı kalmaksızın senkronizasyon işaretlerinin kamera içinde üretilmesi. Kristal tarafından kontrol edilen bir osilatör tarafından üretilir ve şebekeden beslenmeyen kameralarda kullanılır.
İris :
Görüntü algılayıcısı üzerine düşen ışık miktarını ayarlamaya yarayan mekanizma.
ISDN (Integrated Services Digital Network) :
Terminal adaptörleri kullanılarak video işaretlerinin 128 Kbps hızında iletilmesine izin veren
dijital telefon hattı çoğu Avrupa ülkesinde kullanılır.
PSTN (Public Switched Telephone Network) :
Video işaretinin modem kullanılarak yollandığı standart telefon hatları.
Lens mount :
C-mount ve CS-mount'a bakınız.
Line locked :
Kameranın senkronizasyon darbelerinin AC besleme gerilimine kilitlenmesi.
Luminance : Video işaretinin parlaklık bileşeni.
Lux :
Lümen/metre kare olarak ışık yoğunluğu. Kameraların görüntü algılayıcılarının hassasiyetlerini tanımlamak için kullanılır.
Matrix switching :
Gelişmiş bir anahtarlama metodudur. Kamera giriş ve monitör çıkış sayısı teorik olarak sınırsızdır. Geniş sistemlerde değişik kamera gruplarının değişik amaçlar için programlanması için kullanılır.
Multiplexer :
Belirli sayıda kamera girişi olan bu kameraların görüntülerini aynı anda kaydeden cihaz.
Bir çok modelde ekranı dörde, dokuza, on altıya, vs. bölme özelliği vardır.
Önceden programlanan alarm girişleri ve çıkışları vardır.
Scanner (tarayıcı) :
Kameraya yatay hareket vermek için kullanılan uzaktan kumanda edilen motorlu cihaz.
Pan tilt :
Kameranın üzerine konduğu yatay ve dikey hareketi sağlamak için kullanılan, uzaktan kumanda edilen motorlu ünite.
Quad splitter :
Dört kameradan gelen görüntüyü bir monitörde aynı anda gösteren cihaz. Herhangi bir kamera tam ekran izlenebilir.
S/N ratio (işaret/gürültü oranı) :
Bir işaretteki gürültü seviyesini gösteren, dB olarak belirtilen ölçü Video işareti
için 45dB ile 60dB arasındaki değerler kabul edilebilir. 40dB'den az değerle için işarette gürültü olmaya başlar.
Sensitivity (duyarlılık) :
Genellikle lux olarak belirtilir. 1vp-p video işareti oluşturmak için görüntü algılayıcı üzerine düşmesi gereken ışık miktarıdır. Ama daha sıklıkla lensin üzerine düşen ışık miktarı olarak belirtilir. Bu yüzden kullanılacak lensin ışık iletme değerinin bilinmesi gereklidir.
Telemetry transmitter :
CCTV sisteminin kontrol merkezinde bulunan ünite. Pan/tilt/zoom kameralar için anahtarlar, joystikler vs barındırır.
Telemetry :
Kullanılan ekipmanların kontrol edilmesi için gerekli olan işaretlerin yollandığı sistem.
CCTV sistemlerinde pan, tilt, zoom, ışıkları açma/kapama, preset pozisyonlarına gitme vs. gibi fonksiyonlarının kontrol edilmesi. Kumanda noktasında verici (transmitter) bulunur, uzaktaki noktada ise alıcı (receiver) bulunur. İşaretler twisted pair ( 2 damar ) kablo ile veya işaretlerini de taşıyan koaksiyel kablo ile iletilebilir.
Termination (Sonlandırma ) :
Normal video işaretinin bant genişliğinde video kablosu 75 ohmluk bir empedansa ihtiyaç duyar. Monitörlerin arkasında 75 ohm ve "high Z" seçimi yapılabilen anahtar bulunur kamera görüntüsü tek monitörde izlenecekse bu anahtar 75 ohm da olmalıdır. Eğer kamera görüntüsü ikinci bir monitörden daha izlenecekse ilk monitördeki anahtar high Z'e getirilmeli, ikinci monitördeki anahtar 75 ohm'a getirilmelidir.
Time Lapse VCR :
Uzun sürelerde kayıt yapmak için kullanılan endüstriyel video. 3 saat ile 960 saat değişen modlar da kayıt yapılabilir. Normalde 3 saatlik modda saniyede 25 resim kaydedilirken, kayıt süresi arttıkça bu sayı düşer. Bir alarm geldiğinde otomatik kayda geçip herhangi bir modda kayıt yapabilirler. Yakın zamanda yerlerini dijital kayıt cihazlarına bırakacaklardır.
Varifocal :
İki farklı odak uzaklığı arasında istenen görüş açısının manuel olarak ayarlanabildiği lens (mesela:3.5-8 mm).
Video switcher (video anahtarlayıcı) :
Değişik kameraların monitörde izlenmesini sağlayan cihaz. Kameralar manuel veya otomatik olarak ekrana getirilebilir.
Motion Detection :
Görüntüdeki kontrast değişiminin elektronik analizi yapılarak hareket algılaması yapılan sistem.
Y/C : Resim kalitesini arttırmak için renkli kameralarda parlaklık (Y) ve renk © bilgilerinin ayrı kablolardan taşınması.

 

Kameralar Hakkında Genel Bilgi

 

        CCD İngilizcide Charged Coupled Device (Çift Geçirgenli Aygıt)  ın kısaltmasıdır.Işığa duyarlı  binlerce foto diyot (Photodiode)  tan oluşan Küçük düz bir ekran  dır. Her bir foto diyot ışığın üzerine düşmesiyle bir gerilim üretir. Eğer foto diyotta herhangi bir gerilim yok ise üzerine ışık düşmediğini ve bu alanın siyah olacağını söyleyebiliriz. Üretilen gerilim ışık şiddetinin büyüklüğüne göre oluşur. Işık şiddeti büyüdüğünde her bir foto diyotun ürettiği gerilimde otomatik olarak büyür. Maksimum ışık şiddetinde üretilin gerilimin maksimum değeride beyaz alan olarak tanımlanır. Farklı Işık aralığı  ve oluşacak geriliminde farklı aralıklarına sebep olur. Bu gerilim aralığı gri /gölgeli alanları oluşturur. Renkli CCD kameralarda ise chrominance sinyal ışığın renklerini algılar. Renkli bir kameraya tek renkli bir ışık verilirse  chrominance bilgisi işletilemez. Renkli Kameralarda  Y/C çıkışı mevcuttur.

 

       CCD Sensörlerin ışık miktarı aralıkları limitlidir. Bu limitler kameraların ortama göre seçilmesini zorunlu kılar.

Video sinyalinin alan genişliği  CCD tarafından oluşturulur. CCD tarafından üretilen video sinyali monitörde her defasında alanın 1/2 sinde gösterilir. Örnek olarak 625 satırdan oluşmuş bir görüntü , birinci defada 312 (1/2) ikinci periyotta 312(1/2) olarak toplamda 625 satır  monitörde görünecektir. Bu kameranın 2:1 interlaced resim özelliği olarak bilinir. Bu 625 satır iki interlaced alanın oluşturduğu frame(çerçeve) olarak bilinir. CCD üzerindeki foto diyotlar tarafından üretilen gerilim en alt seviyeden en üst seviyeye ölçümü de Peak to Peak değeri olarak bilinir. Bu değer  CCD nin üretildiği yarı iletken maddeye göre değişir. ışık kaynağının oluşturduğu gerilim 0.3 Volttan 1 Volta kadar değişiyorsa P/P (peak to peak) 0.7V olarak tanımlanır. Bu gerilim değişimi kompozit vidyo sinyal olarak bilinir. Kompozit sinyal denmesinin sebebi, senkronizasyon ve ışık bilgisi aynı sinyal içerisindedir.

 

  625 sadece CCD sensörün saniyede 625 defa tarandığını gösterir. Çözünürlük ise CCD sensör üzerindeki piksel sayısıyla ölçülür.Bir kamera hakkında bilgi sahibi olmanız için bir spesifikasyonu bilmeniz gerekir. Bunların İngilizce Türkçe karşılıklarını aşağıda bulacaksınız. 

Sesnsitivity : Işık Hassasiyeti

Signal to noise ratio : Sinyal/gürültü oranı

Automatic Gain Control : Otomatik Kazanç Kontrolü

Resulation  : Çözünürlük 

 

Sesnsitivity      ( Işık Hassasiyeti)

Bir çok uygulama alanında  önemli olmamasına rağmen en çok bilinen kamera özelliklerinden biri hassasiyettir. Işık hassasiyeti CCD üzerine düşen ışık miktarının ne kadarının   algılandığını lüks (lux) olarak gösterir. Kamera üreticilerin en düşük ışık algılama seviyesi olan CCD üretiminde çok çetin rekabeti vardır.

 

 

Signal to noise ratio     ( Sinyal/gürültü oranı )

Aşağıdaki tabloda video sinyalinin kazanç ve gürültü oranlarını görmektesiniz.Bir video sinyalinde gürültü ;gerçek sinyalde çevre şartları ve CCD teknolojisinin limitleri ile alakalı olarak istenmeyen sinyaller bulunur.

s/n oranı desibel (decibel) olarak tanımlanır. Ama bu kazanç değildir sadece gerçek sinyalle gürültü sinyalinin oranıdır. 

 

Bu tabloda 40db kazanca sahip bir kameranın s/n oranının 100:1 olduğunu görmektesiniz. Bunun manası sinyal 1/100 oranında gürültü içermekte demektir. Kazanç 20db ise sinyalin %10 oranında gürültü içerdiği şeklinde anlaşılır.

Aşağıda tablo oranlar ve alabileceğiniz kaliteli sinyalleri konusunda fikir vermektedir .

 

 

 Automatic Gain Control ( Otomatik Kazanç Kontrolü)

    Farklı seviyelerdeki ışık CCD sensörün üstüne düştüğünde   oluşacak video sinyalini optimum seviyede tutmak için  bu seviyenin sürekli ayarlanması gerekir. AGC fonksiyonu video sinyalini değişen ışık şiddetlerinden etkilendirmeden sürekli istenilen seviyede kalmasını sağlar. Video  sinyalinin arttırılması esnasında , sinyale bir miktar gürültü eklenir bu eklenen gürültü ve sinyal seviyesinin arttırılması  s/n oranı olarak  bilinir. Video sinyali seviyesi arttırılmadan verildiği zaman (AGC fonksiyonu etkin olmadığında) görüntü değişen ışık şiddetlerinde bozulacaktır.

 

Resulation  (Çözünürlük)

    Yatay çözünürlük CCD sensörün üzerindeki bir uçtan diğer uca bulunan transiztörlerin miktarı  hakkında bilgi verir.Bu parametre CCD sensör üzerinde kaç adet piksel (görüntü algılama aygıtları) in olduğu ve kamera bordunun bant genişliği çözünürlüğün değerini gösterir. Tipik bir kamera 350 TVL (TV line) yatay çözünürlüğe sahiptir. Yüksek çözünürlüklü bir kamera 450 TVL den daha fazla satır sayısına sahiptir .

Renkli kameralarda farklı olarak chrominance ve luminance sinyal  ayrılır. Bu Y/C sinyali ayrılmış sinyal olarak bilinir. İki adet Koaksiyel kablo kullanılır. Tipik bir kameranın çözünürlüğü 500TVL dir.

 

 

SİYAH BEYAZ VEYA RENKLİ KAMERA

 

     İnsan gözü renkli görüntüleri çok daha iyi seçer ve hatırlar. Kahverengi  göz, kırmızı gömlek,  mavi kot dediğimizde bir nesnenin görüntüsünü çok daha iyi hayal edebiliriz. Siyah beyaz kameralar daha çok gece düşük ışık olduğu durumlarda daha kullanışlıdır. Ayrıca siyah Beyaz Kameralarda Infra Red (IR) algılaması mevcuttur.(IR illumination). Bu da gece zifiri karanlıkta kullanılabilir net görüntü almamızı sağlar.

 

 ANALOG DİJİTAL KAMERALAR

Daha Önceleri analog kameralar daha sık kullanılırdı. Bu kameralar kaliteli görüntü verebilir , fiyatları da oldukça ucuzdur. Ancak günümüzde üretilen ve çokça kullanılan DSP (Digital Signal Processing) Kameralar daha esnek ve görüntü işleme ve düzeltme özellikleriyle daha kullanışlıdır. DSP CCD sensörün üzerinde bir mikroçiptir veya chip sets olarak adlandırılır.

DSP üreticileri iki farklı teknoloji kullanırlar standart ve premium DSP. Standart DSP genellikle çok geniş ışık aralılarında kullanmak için tavsiye edilir. Premium DSP Kameralar daha zengin fonksiyonları vardır. BLC (Backlight compensation) video Motion (hareket algılama) uzaktan ayar yapabilme (remote set-up) serial haberleşme  bağlantısı, on screen menü (OSD) gibi fonksiyonlar Premium DSP kameralarda bulunur.

Bazı uygulamalarda standart DSP kameralar kullanılabilir. Fakat gelişmiş özellikler gereken uygulamalarda premium DSP kameraların kullanılması gerekir. DSP teknolojisi CCD sensör 64 eşit bölgeye ayırır. DSP fonksiyonu her bir bölümün ışık seviyesini ayrı ayrı hesaplar ve buna göre görüntü ayarlarını otomatik olarak ayarlar.    


DSP fonksiyonu özellikle ışık tutarsızlıklarının çok olduğu alanlarda daha sık kullanılır. Örnek olarak pencereye doğru bakan bir kamera ışığın geldiği bölgeyi aşırı parlak oda içerisindeki cisimleri ise karanlık gösterecektir. DSP fonksiyonu görüntü alanını 64 e bölerek her bir alanı ayrı ayrı ışık şiddetlerine göre düzenler.Aydınlık yerlerin ışık seviyesini düşürür karanlık bölgelerininkini ise arttırır.  

 

CCD Çip Boyutu (CCD Chip Size)

CCTV kameralarda  genellikle  camcorder ler için üretilmiş COD chip  ler kullanılır. Diyagonal olarak çoğunlukla 1/2"  1/3" 1/4  ebatlarında algılama ekranları  vardır

1/2" En yüksek ışık algılama ve çözünürlüğü sahiptir. CCD sensörün alanı büyüdükçe çözünürlük ve ışık algılaması artış sağlar. Daha küçük CCD çip ebatlarına sahip Sensörlerde çözünürlük ve ışık algılama düşecektir. 1/4" kameralar daha ekonomik , düşük çözünürlüğün kabul edilebileceği uygulamalarda  kullanılır. 

 

Sıkıştırma Oranı Ne Demektir?
Teknik özellikler bölümünde gördüğümüz 10:1, 15:1 veya 30:1 gibi oranlar video görüntülerinin ne kadar sıkıştırıldığını gösterirler.
Örneğin 10:1 oranında sıkıştırılmış bir resimdeki verinin %90’ı elemine edilmiş yani renk detaylarından bir bölümü yok edilmiş demektir veya 30:1 oranında sıkıştırma gerçek görüntünün %70’inin kaybolması demektir.
Sıkıştırılan görüntünün boyutu ve kalitesi, sıkıştırma formatının başarısını belirler.
Ortalama bir resmin 650.000 Byte olduğunu varsayalım.
Bu resmin başka herhangi bir manipülasyon yapılmadan 15:1 oranında sıkıştırıldığında bir tek resmin dosya boyutu 44.000 Byte’a düşer.
Ancak resim başına 44KB dosya boyutu hareketli bir görüntü olarak arka arkaya eklendiğinde saklanması giderek zorlaşan başka bir deyişle aşırı yer kaplayan bir görüntü dosyası haline gelir.
İşte bu durumda resim sıkıştırma formatları yetersiz kalarak üreticileri yeni arayışlar içine itmiştir.

JPEG (Joint Photographic Experts Grup - Birleşik Fotoğrafik Uzmanlar Grubu)
JPEG resim formatı, hareketsiz resimlerin sıkıştırılması için geliştirilmiştir.
MPEG formatının temelini teşkil etmesi açısından önemlidir.
Hareketsiz resimlerdeki boşluk benzerliklerini izole eder.

MPEG (Moving Pictures Experts Grup - Hareketli Resimler Uzman Grubu)
JPEG formatındaki mantıkla sıkıştırma yapar.
MPEG formatı hareketli resimler arasındaki farklılıkları belirli anahtar resimlere bakarak örnekler ve anahtar resimler arasındaki boşlukları doldurarak sıkıştırılmış görüntüyü oluşturur.

Wavelet
Bu teknikle yüksek frekanslar tamamen yok edilir ve alçak frekanslar sıkıştırılır. Yüksek frekansların silinmesi resmin çözünürlüğünü son derece kötü şekilde etkiler. Renkler büyük ölçüde bozulur.
Alçak frekanslardaki sıkıştırmanın etkisiyle düşen çözünürlük, resmin büyütülmesi durumunda görüntüde aşırı deformasyona yol açar.
Smict
Dünya güvenlik sektörü için geliştirilmiş ilk ve tek video sıkıştırma teknolojisi olan SMICT teknolojisi ise yukarıdakilerden çok daha farklı ve kendine özgü bir teknikle sıkıştırma yapar.
SMICT teknolojisi görüntünün ön ve arka planını tamamen ayırt etme özelliğine sahiptir.
resimler arasındaki farkları analiz ederek değişen pikselleri belirler ve sıkıştırarak kaydeder.
Bu sayede görüntü, belirlenen sabit bir oranda değil, 2400:1 oranlarına kadar çıkabilen dinamik bir oranda sıkıştırılır.
Dinamik sıkıştırma oranı, resim kalitesi ve dosya boyutu arasındaki ters orantıyı mükemmel ve en efektif şekilde dengeler.
Video görüntüsünde yer alan resimler, hareket yoğunluklarına bağlı olarak 30 - 3.000 Byte arasında değişen resim boyutlarına iner.
Dinamik sıkıştırma oranı, arka planı ve ön planı ayırt etme gibi özellikler sayesinde Smict formatıyla sıkıştırılarak resimler çözünürlüklerini korurlar.
Bu sayede resimler aşırı bozulma olmadan büyütülerek de rahatlıkla kullanılabilirler.
Yukarıda da belirttiğimiz gibi Smict teknolojisi hem küçük dosya boyutları hem de yüksek resim kalitesi ile benzeri formatlardan çok daha üstün performans sergilemektedir.
Minimuma indirilen dosya boyutları sayesinde 40 GB’lık bir harddiske 30 gün real-time kayıt imkânı sağlar.
Bu rakamın diğer formatlarla yakalanması imkansızdır.
Smict formatıyla sıkıştırılarak minimuma indirilen dosya boyutları sayesinde görüntü transferinde de üstün performans sergilenmektedir.

Güvenlik yazılımına sistem yöneticisinin belirlediği kullanıcılar, kendi kullanıcı ve parolalarıyla girerler.
Kullanıcılar sistem yöneticisinin kendilerine tanıdığı yetkiler doğrultusunda programı kullanabilirler.
Programın kullanıcı yönetimi benzer ürünlerin kullanıcı yönetimlerinden farklı olarak Supervisor, Administrator, User, Remote User gibi değişik yetkilerde kullanıcılar oluşturulmasına imkan tanır.
 

 

 

 

 

MPEG-4 Nedir?

MPEG (Moving Pictures Experts Group, Hareketli Görüntü Uzmanları Birliği) tarafından geliştirilen ve geliştirilmesine devam edilen çoklu-iletişim görüntü kodlama standardı. MPEG-4 standardı, şu anda kullanılan MPEG-2 standardına göre daha yüksek sıkıştırma olanakları ve yeni kodlama araçları sunmayı amaçlamaktadır.
Daha önce geliştirilen ve halen kullanılmakta olan, çoğunlukla MPEG-2 olarak bilinen, uluslararası çoklu-iletişim kodlama standardı ISO/IEC-13818'in başarısı üzerine, daha iyi sıkıştırma araçları sunmak ve standard içeriğini arttırmak amacıyla MPEG iki yeni standardın geliştirilmesine başlamıştır. Bu standardlar ITU-T Tavsiye(Recommendation) H.264/ISO/IEC-14496 Bölüm 10 (ya da kısaca H.264) ve ISO/IEC-14496 Bölüm 2 (ya da kısaca MPEG-4 Görüntü) dür.

H.264 ve MPEG-4 Görüntü standardları daha önce denenmiş ve yeterliliği ispatlanmış MPEG-1 MPEG-2 gibi standardları çıkış noktası olarak almışlardır. Ancak, H.264 ve MPEG-4 farklı yönlere gelişmişlerdir.

H.264 daha önceki standardların çerçevelerini korumuş, daha hızlı, verimli, güvenilir, kullanışlı olmayı amaçlamıştır. Bunu yaparken aynen MPEG-2 gibi dikdörtgen görüntü biçimi kullanmından ayrılmamış. Bununla beraber daha geniş bir kitleye ulaşmayı hedef edinmiştir. Bu hedefler arasına genel anlamda televizyon yayıncılığının(broadcasting) yanı sıra, Internet ya da sayısal bağlantılar üzerinden görüntü akışı(streaming) ve sayısal veri saklama(storage) pazarlarını da almıştır.

MPEG-4 Görüntü standardı ise daha farklı bir yol izleyerek dikdörtgen görüntü biçimi kullanımını aşarak, nesneye yönelik görüntü işleme yöntemlerini tercih etmiştir.

 

 

 

 

DivX Nedir?

DivX, üstün sıkıştırma yöntemi ve kalite kaybını en aza indiren tekniğiyle son yıllarda kullanıcılar arasında olağanüstü rağbet görmüş DivX, Inc. (eski adıyla, DivXNetworks) tarafından geliştirilen görüntü sıkıştırma biçimidir (video codec). DivX, sayısal videoyu MPEG-4 bölüm 2 "Advanced Simple" profili uyumlu sıkıştırarak görece az görsel kayıpla videonun kompakt bir biçimde saklanabilmesini sağlar. Popülerlik ve yaygınlık nedeniyle, MPEG-4 standardı sadece görüntü kodlamasında kullanılmaktadır; DivX ile kodlanmış görüntü içeren dosyalarda ses kısmı AAC (MPEG-4 ses kodlama standardı) yerine MP3 ya da AC-3 ile kodlanır. Windows ve Macintosh ortamlarında çalışan DivX codec ve uygulaması dışında "DivX" logosu taşıyan oynatıcılar ya da oynatıcı yazılımları DivX yazılımı içermemekte, ancak DivX ile sıkıştırılmış filmleri oynatabilmektedir.

DivX 3.11 Alpha ve önceki sürümler, Microsoft'un (sadece ASF içinde kullanılabilen) MPEG-4 Sürüm 2 video çözücü/açıcısı (codec) kırılarak geliştirilmiştir. Bu şekilde codec'in AVI gibi ASF harici muhafazaları da desteklemesi sağlanmıştır. Daha sonra 2000 yılında sıfırdan geliştirilen DivX 4.0 piyasaya sürülmüş, bunu 2002'de DivX 5.0 ve 2005'de DivX 6.0 izlemiştir. DivX 4 öncesinde DivX Networks şirketi kurulmuş, daha sonra şirket DivX, Inc. adını almıştır.

DivX 4, açık kaynak kodlu OpenDivX üzerine geliştirilmiş, ancak DivX Networks şirketi "amacına ulaştıktan sonra" OpenDivX kodu kapalı hale getirilmiştir. Kod kapatılmadan önce alınan kod parçalarıyla açık kaynak kodlu XviD codec'i geliştirilmiştir. XviD yazılımı da açık kaynak kodlu ve Microsoft çalışmasından bağımsız olmasına rağmen MPEG-4 video kodlamanın doğası gereği ABD ve Japonya'yı da içeren bir grup ülkede yazılım patentlerini ihlal ettiğine inanılmaktadır.

DivX, DVD kopyalamanin kitleler için erişilemez olduğu bir dönemde çıkarak DVD filmlerin az görsel kayıpla CDlere yazılabilmesini sağladığı ve (3.11 alpha sürümünün) çıkış noktası itibariyle korsan olmasıyla çok tartışılan bir yazılım olagelmiştir. Buna ek olarak, DivX 4.0-5.2 arası sürümler ile gelen kötü niyetli yazılımlar, kitleleri DivX alternatiflerine yöneltmiştir. DivX, aynı zamanda BS Player, VirtualDub ve FlaskMPEG gibi bir dizi programın da yaygınlaşmasını sağlamıştır.

Günümüzde DivX sıkıştırma biçiminden daha yüksek verim sunan MPEG-4 bölüm 10 (AVC ve H.264) sıkıştırıcılar giderek daha popülerleşmektedir. Apple QuickTime ve x264 yazılımları H.264 sıkıştırmayı desteklemektedir.

 

H264

Eşit data/saniye koşullarında MPEG4 ün tam dört katı büyüklüğünde görüntü sağlayacak olan video formatı.

H.264, MPEG-4 standartındaki yeninesil bir video sıkıştırma teknolojisidir, 10.aşama MPEG-4 olarak da bilinir. H.264, yarı yarıya daha az bir veri oranına ihtiyaç duyarak MPEG-2 ile en iyi şekilde kıyaslanacak kalitede sonuçlar yaratır. H.264, aynı zamanda geniş kullanım alanında yüksek kaliteli videolar sunar -3G’den HD’ye ve 40Kbps’den 10Mbps veri oranına kadar.

H.264 neden QuickTime 7 ile başladı?

Birkaç yıl önce, ISO QuickTime dosya formatını MPEG-4’ün temeli olarak seçti. QuickTime açık standart haline geldi ve MPEG-4, 3GPP ve 3GPP2 içerik yaratma ve oynatım alanında pazarın yol göstericisi oldu. Apple bu görevi doğrudan QuickTime içinde H.264 –en son MPEG4 video codec- ’le birlikte sürdürdü. Ve H.264’den beri dünyadaki şirketler açık bir standart olarak kullanmaya başladı. Ayrıca H.264’ün muazzam faydaları dünya çapında standart haline geliyor, Apple H.264’ün sağladığı inanılmaz video kalitesi için oldukça heyecanlı. H.264 sadece harika görüntü kalitesi sunmakla kalmıyor, bugünün donanımlarıyla MPEG-2’nin sunduğu aynı kaliteyi çok daha düşük veri oranıyla gerçekleştiriyor.

Flash player bugüne kadar Sorenson ve On2 codecleriyle kodlanmış videoları oynatabiliyordu ve On2′nun Sorenson’dan daha iyi bir sıkıştırma formatı olduğu biliniyordu. Ancak On2 codec’ini kullanabilen yazılımlar oldukça kısıtlı ve pahalı olduğundan piyasaya yayılma hızında problemler yaşanıyordu. Sorenson’un kalitesi daha düşük olsa da onun da fiyatları yine çok yüksekti. Sanıyorum flash playerın piyasadaki önderliğini kesinleştirmek isteyen Adobe desteklediği codecler arasına H.264′ü de eklemeye karar verdi.

H.264 video sektöründe bilinen bir codec. Her ne kadar On2 kadar iyi sıkıştırma kapasitesine sahip olmasa da çok da geride kalmıyor, ayrıca görüntü kalitesi olarak On2′yla başabaş olduğunu söyleyebiliriz. “Full screen” mod’a geçildiğinde de H.264′ün daha iyi performans verdiği söyleniyor. H.264′ün son bir özelliğiyse iPod tarafından da desteklenmesi. Bu sayede sektördeki firmalar tek bir encoding yazılımı kurarak hem iPod’larda hem de web sitelerinde çalışacak videolar üretebilmiş olacaklar.

 

XDR (eXtended Dynamic Range)

 

 

VPS (Virtual Progressive Scan)

 

 

Intelligent Video Content Analysis

 

 

 

 

 

 

WDR (Wide Dynamic Range)

 

 

 

Operation in high / low temperature

 

 

 

Motion Adaptive DNR

 

 

 

 

 

bottom of page